Hikayemiz
Le Pain QuotidienDergi
11 Ekim 2024

Le Pain Quotidien (Fransızca “günlük ekmek”) 1990 yılında Alain Coumont tarafından Brüksel'de kurulmuş bir fırın-restoran grubudur. Genç bir şef olarak Brüksel'deki ekmek kalitesinden memnun olmayan Coumont, sadece dört malzemeyle kendi organik ekşi mayalı ekmeğini yapmaya başladı: un, su, tuz ve zaman. Le Pain Quotidien'in şu anda 19 ülkede 210'dan fazla fırını bulunmaktadır. Misyonumuz, evinizden uzakta bir evde, basit ama lezzetli, otantik ve yerel yemeklerle anlamlı bağlantılar kurmaktır.
Bölüm 1
Hikayemiz
Le Pain Quotidien'un hikayesi
Le Pain Quotidien ve Alain Coumont'un yemek tutkusunun ardındaki hikaye, Alain'in ilk fırınından çok önce başladı. Belçika'da bir çocukken, bir sandalyeye tüneyip teyzesinin ekmek yapışını izleyerek sayısız saatler geçirdi. Brüksel'de genç bir şef olarak Alain, çocukluk idealine uygun ekmek arayışına girdi. Elleri boş dönmek belki de en büyük şansıydı, çünkü Alain gençliğinin rustik ekmeğine duyduğu özlemi gidermenin tek yolunun onu hafızasından yeniden yaratmak olduğunu fark etti. Kaliteye olan tutkusuyla köklerine döndü ve çocukluğunun rustik somunlarını un, tuz ve suyla yoğurabileceği bir fırın açtı. İlk Le Pain Quotidien, o günlerde Belçika modasının avangart bir bölgesi olan Brüksel'deki Rue Antoine Dansaert'te açıldı. Yerel bir bit pazarında, misafirlerinin oturup birlikte yemek yiyebileceği uzun bir masa buldu; bu masa Le Pain Quotidien'in ilk ortak masası oldu.

Bölüm 2
Hikayemiz
Alain'den alıntı
Hikayemiz
“Le Pain Quotidien'in arkasındaki fikir basitçe iyi bir günlük ekmek, iyi kabuklu ve sert dilimli el yapımı bir ekmek, harika tartinler yapan türden bir ekmek yapmaktır. Sadece bedeni değil ruhu da besleyen bir ekmek. Bir masa etrafında paylaşılması, dostlar arasında tadına varılması gereken bir ekmek.”
- Alain Coumont

Okumaya devam et.

Avrupa ekmeği gerçekten daha mı iyi?
Yurtdışına seyahat eden Amerikalılar sıkça şöyle der: “Avrupa’daki ekmek gerçekten daha iyi!” New York Times’ın yakın tarihli bir yazısı, neden Paris veya Roma’da baget, kruvasan ya da pizza yerken hiç rahatsızlık hissetmemelerine rağmen, evde sandviç ekmeğiyle şişkinlik veya yorgunluk yaşadıklarını sorguluyor. Bu ekmek farkının gerçek nedenleri var ve Le Pain Quotidien’in yaklaşımı bu bulguları her gün uyguluyor.
Makaleyi oku
Ekmekte aslında ne var?
Biliyor musunuz? Biz biliyoruz! Le Pain Quotidien’de sadece organik un, su, tuz ve bolca zamanla pişiriyoruz — başka hiçbir şey yok. Kısayollar, katkı maddeleri veya gizemli malzemeler yok. Sadece öz, özenle hazırlanmış malzemeler. Ne yazık ki her yerde böyle değil. Bugün birçok fırında, basit görünen bir somun aslında endüstriyel içeriklerle dolu: hamur düzenleyiciler, koruyucular, ilave şeker, adını duymadığınız enzimler ve doğallıktan uzak unlar. Tüm bunlar hız ve raf ömrü adına yapılıyor. Ekmek yalnızca temel bir gıda değil — sadelik ve dürüstlükle şekillenen günlük bir ritüeldir. Sadece su, un, tuz ve zamanla yapılan her somun, sabırlı bir zanaatkarlığın ve temiz beslenmeye olan sarsılmaz bağlılığın ürünüdür. Bu bağlılık, ekmeğimizin her lokmasında gerçek bir fark yaratır. Peki, bizim ekmeğimizi farklı kılan nedir? Sadece içine koyduklarımız değil — ayrıca bilerek dışarıda bıraktıklarımızdır.
Makaleyi okuLütfen acele etmeyin.
Evinize hoş geldinizLe Pain Quotidien, ‘günlük ekmek’ anlamına gelir. Ve bizim için bu, her şey demektir. Bu sadece bir besin kaynağı değil; bir yaşam tarzıdır. Ekmeklerimiz fırından sıcak ve mis kokulu bir şekilde çıktığında, dostlarımız bir araya gelir ve ekmek kırma geleneği başlar ve bu paylaşmanın, sohbetin ve birlikte olmanın en doğal halidir.
Basit. Taze. Dürüst.
YemeklerimizMenümüz her gün taze olarak hazırlanan doğal, dürüst malzemeleri kutluyor. Ve tüm bunların kalbinde, her şeyi bir araya getiren ekmek yer alıyor.